Afyon Postası'ndan Kudret Kuş, "Belediye Meclisi’nde gördüklerim, görmek istemediklerim…" başlıklı yazı kaleme aldı. İşte o yazı...

Afyonkarahisar Belediye Meclisi, Burcu Köksal’ın başkanlığında ikinci kez toplandı. Afyon Postası olarak toplantıyı yakından takip ettik. Ben toplantıyı daha çok basın mensubu olarak değil de bir vatandaş gözüyle en arkadan takip ettim, gözlemledim. Size gördüklerimi aktarmaya çalışacağım.

Salonda adeta buz gibi bir hava vardı toplantı öncesi. Meclis üyeleri ve Burcu Köksal’ın katılımı ile toplantı başladı. Ortamdaki gerginlik aslında herkesin yüzünden okunabilirdi diyebilirim. Gündem maddeleri görüşülürken bile her an fırtına kopacak gibi bir hava vardı salonda.

MAHMUT EMİN BİRLİKTİR’İN SALONU TERKETMESİ…

Toplantıda dolu olan bardağı taşıran damla Burcu Köksal’ın mülteciler ile ilgili nikah ücretinin 10 bin lira olarak uygulanacağını açıklaması üzerine AK Parti Belediye Meclis Üyesi Mahmut Emin Birliktir’in çıkışı oldu. Buradan sonra artık salonu tamamen gerginlik kapladı. Birliktir'in, ensar örneği verip bunu kabul edemeyeceğini söyleyerek salonu terk etmesi bence yanlış. Çünkü henüz ikincisi yapılan toplantıdan çıkıp gitmek hem partisine hem de kendisine zarar verir diye düşünüyorum. Belki salonu terk etmesinde geçerli bir sebep vardır. 

BURCU KÖKSAL VE BÜLENT ESER ARASINDA YAŞANANLAR...

AK Parti Belediye Meclis Üyesi Bülent Eser’in Ambaryolu hakkında “Oraya epeyce masraf yapıldı. Eski haline döndürmek yerine alternatiflerle çözelim, sizden sonraki başkan bir daha denemesin” sözlerine Burcu Köksal'ın net bir şekilde “Merak etmeyin uzun dönem başkanlık yapacağız” diyerek karşılık vermesi, vatandaş takdir ederse Burcu Köksal’ı uzun yıllar bu şehirde Belediye Başkanı olarak göreceğiz anlamına geliyor. 

Bülent Eser’in ilk toplantıda iyi dileklerini sunup, şehre katkı sunacak çalışmalara destek vereceklerini açıklaması belediye meclisinde siyaset üstü bir hareket. Bülent Bey bu toplantıda ise bunun haricinde belediyedeki çalışanların mobbinge uğrayarak işten çıkarılmaya çalışıldığını söyledi. Hemen arkasına belediyedeki böcek mevzularını ekleyecekti ki Burcu Hanım öncelikle belediyedeki işçilerin durumunu açıklamak istedi. Film aslında burada koptu. Burcu Hanım vatandaşa liyakat ve ehliyet sözü verdiğini söyleyerek kimseye ayırım yapmayacağını söyledi. Bu aslında tüm kamuoyunun bildiği şeyler.

Böcek konusuna gelecek olursak Burcu Hanım net bir cevap vermedi. Makam odasının tadilat masraflarını kendi cebinden ödeyeceğini açıklayan Burcu Hanım ortaya net bir delil sunmadıkça bu iş çok su kaldırır ve gündemde kalmaya devam eder.

Böcek konusundan sonra da yıllardır tartışma konusu olan Zafer Müzesi fitili ateşleyen konu oldu. Burcu Hanım adeta ‘hodri meydan’ diyerek Zafer Müzesi’nin restorasyonunu kendilerinin yapmak istediklerini meydan okurcasına söyledi.

BURASI BELEDİYE MECLİSİ Mİ KAHVEHANE Mİ?

Tartışmayı alevlendiren bir isim de CHP’nin Belediye Meclis Üyesi Mustafa Karanfil oldu. Kendisi Meclis’e başkanlık eden Burcu Köksal’ın bile lafını kesti. Mustafa Bey bence Belediye Meclisi’nde olduğunu unuttu. Zira herkesin sözünü keserek mikrofonu eline alıp konuşmak dikkat çekmekten başka bir şey değil. Burada Burcu Köksal başkan olarak müdahale etmeliydi. Mustafa Bey kendini o kadar kaybetti ki Bülent Eser’in soy ismini karıştırarak “Bülent Ersoy” bile dedi. İlk toplantıların getirdiği heyecana vermek istiyorum. Mustafa Bey’e tavsiyem; ileride daha çok toplantı var, enerjisini oraya saklaması.

BELEDİYE MECLİSİ’NDE GÖRMEK İSTEDİKLERİM…

Buraya kadar gördüklerimi yazdım, sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim. Şimdi ise görmek istediklerimi yazıyorum. Burcu Hanım, siyaseti iyi biliyor ve yıllarca Meclis kürsüsünde vekillik yaptı. Vekilliğin getirmiş olduğu siyaset dilini Belediye Meclisi’nde de çok iyi kullanıyor ama bence bu şehre zarar veriyor. Toplantı neredeyse 2 buçuk saat sürdü ve tamamı kaostan ibaretti. Bu şehrin gerçekten çok ciddi problemleri var. “O bana şunu dedi, sen bana şunu yaptın” diyerek harcanacak vakit yok. Benim Belediye Meclisi’nde görmek istediklerim en başında sükunet, saygı ve hizmet. Bu toplantıda belki sosyal tesislerde yapılan indirimler vatandaşa hizmet olarak görülebilir fakat saygı ve sükuneti ben göremedim. Dediğim gibi önümüzde daha çok toplantı var. Eğer her toplantı bu şekilde gergin ve kaotik ortamda geçecekse en büyük zararı bu şehir ve vatandaşları görecek.

BİZİ TAKİP EDİN, TAKLİT ETMEYİN…

Yazıma son verirken, belirtmek istiyorum. Salonda onlarca basın mensubu arkadaşımız vardı. Afyon Postası’nın emekçisi Egemen Toprak Çiçek de onlardan biriydi ve kamerasıyla tarihe not düştü. Not düşerken bir şeyi hesaplamayı unuttu; emek hırsızlarını. Lütfen bizi taklit etmeyin, takip edin, işin nasıl yapıldığını belki öğrenirsiniz.